Yil sonu
Ozan bir evvelki gununu kendi blogunda yazmis, ben dunden bahsedeyim: Butun gun kicimda bagiran grizzly bear ordusu esliginde calistim, arada uc kere catiya ciktim, hava - 3 dereceyken paltomu giymedigime kufrederek cati yalitimicisina baktim, asagi inip cozulmeyi bekledim, faturalari duzenledim, yeni faturalari duzenledim, 2008 temmuzundan kalma 20 euroluk odemesini isteyen sandviccinin odemesini yapmak icin belki bi saat harcadim, yine catiya ciktim, geri geldim, her kata yeterince kagit servisi yaptim, bu arada tuvaletci geldi, yillik havlu ve paspas anlasmasini yaptik, adam bana tuvalet fircalarini hediye etti (meslegimin doruklarindayim bugunlerde), Orly - Kazan arasi ucak biletlerine baktim, heat treated cin'e export edilebilir palet siparisi verdim, yine odeme yaptim, kagitlarimi duzenledim ve anlamsiz maillere yanit verdim. Saat tam beste isyerinden kacarak cikip son alisverisimi yapmaya kosturdum. H&M'i cekirge surusu istila ettigi icin aradigim hicbiseyi bulamadim, orada eselenirken gitmem gereken diger dukkanin kapanacagi tuttu (saat 10 - 17 arasi calisiyor tuzu kuru essekler) ve artik hayvan gibi esmeye baslayan eksi bilmemkacderecelik yolda eve dogru yurudum.
Eve geldim, koray yemegi hazirlamaya baslamisti, ona devam ettim,en sahane hollanda spesyal i zuurkool stampot olurkene bir yandan bugunun yemegini pisirdim ve Ozan efendi ve kirmizi burnu tesrif edince bir guzel yedik. Tabaklari topladim, bizimkilere sicak cikolata yaptim, mumlarimi yaktim, soyle bir zap yapalim diye televizyonun onune kurulduk veeee ucumuz birden deriiin derin uyuduk. Yaklasik bir kirk dakika. Oooh iliklerime kadar dinlendim resmen.
Sabah kalkmam tamamen Koray'in ikna kabiliyetiyle oldu, yoksa akli olan bu sogukta kapkaranlik havada yatagindan cikmaz. Bak sik disini, son gun, sonra tatilsin dedi, ben ama yarin sabah da altida kalkacagim diye mizirdadim, Liverpool'da Beatles muzesine gider miyim onu tartistik, bu arada bu kadar konusunca uykum da acildi tabii. Surunerek depresyon kazagimi, ben cok cirkinim jeanimi ve anne botlarimi giydim, saclarimi zorla taradim ve ise geldim.
Simdi kar yagmaya basladi. Isyerinde kimse yok, olanlar depoda dart oynuyor. Eger kar biraz daha yagacak olursa bu sefer karda oynamak icin catiya cikmayi planliyorum. O zamana kadar biraz daha faturalara bakayim bari. Ne guzelmis para isiyle ugrasanin yil sonu. Ne de zevkliymis.
Eve geldim, koray yemegi hazirlamaya baslamisti, ona devam ettim,en sahane hollanda spesyal i zuurkool stampot olurkene bir yandan bugunun yemegini pisirdim ve Ozan efendi ve kirmizi burnu tesrif edince bir guzel yedik. Tabaklari topladim, bizimkilere sicak cikolata yaptim, mumlarimi yaktim, soyle bir zap yapalim diye televizyonun onune kurulduk veeee ucumuz birden deriiin derin uyuduk. Yaklasik bir kirk dakika. Oooh iliklerime kadar dinlendim resmen.
Sabah kalkmam tamamen Koray'in ikna kabiliyetiyle oldu, yoksa akli olan bu sogukta kapkaranlik havada yatagindan cikmaz. Bak sik disini, son gun, sonra tatilsin dedi, ben ama yarin sabah da altida kalkacagim diye mizirdadim, Liverpool'da Beatles muzesine gider miyim onu tartistik, bu arada bu kadar konusunca uykum da acildi tabii. Surunerek depresyon kazagimi, ben cok cirkinim jeanimi ve anne botlarimi giydim, saclarimi zorla taradim ve ise geldim.
Simdi kar yagmaya basladi. Isyerinde kimse yok, olanlar depoda dart oynuyor. Eger kar biraz daha yagacak olursa bu sefer karda oynamak icin catiya cikmayi planliyorum. O zamana kadar biraz daha faturalara bakayim bari. Ne guzelmis para isiyle ugrasanin yil sonu. Ne de zevkliymis.
Yorumlar
İstanbul'a da biraz kar gönder, biz de oynayalım kartopu.
n.s.