Mutsuz (da) yasanir.
Yaklasik alti ay evvel hayatimda buyuk bir degisiklik yaptim. Omrumun ucte birini gecirdigim kocamla yollarimi ayirdim. Ne karar sureci, ne de uygulamasi kolay oldu elbette. Karari veren ben olsam da iyi bir gunumde kolum kesilmis, otobanda yaya kalmis gibi, kotu bir gunumde de uzerimden kamyon gecmis gibi hissediyorum kendimi. Yeni, cok da sevimli apartman dairemde uyandigim her sabah yabanci bir tavana bakiyorum. Gececek, biliyorum ama hayatimda mutsuzlugu bu denli yogun bir sekilde hissettigim hicbir an olmamisti. Bu yeni ve mutsuz halimi biraz da acayip bir hayvani izler gibi gozlemliyorum. Hani kuaforde sacinin arkasini gostermek icin ayna tuttuklarinda bu acayip koca kafa benim mi, burnum, cenem boyle mi gorunuyor diye sasirirsin ya, iste oyle. Sahsen ne bu kadar cok aglayabilecegimi, ne de bu kadar hizli karar verebilecegimi bilmiyordum. Omrunde bu yasina kadar hic kendi kendine yasamamis biri olarak yalniz yasamanin ne denli huzunlu birsey oldugunu da farketmemistim. ...