okuyorum, okuyorum!

Okumayi ogrendigim ani cok iyi hatirliyorum. Komsumuz Melahat teyze'nin makreme saksi asacakli, sigara dumanli (Melahat Teyze'nin sigaradan kalinlasmis sahane bir konkenci ses tonu vardi) sari kahverengimsi sari seffaf duralex tabak canakli, oymali mobilyali salonundaydik. Melahat Teyze'nin torunu Serkan bana kendi kitaplarindan birinden bir parca ezberletmeye calisiyordu, hayat bilgisi kitabindan Ataturk'un hayati gibi bisi. O vakte kadar kendi masal kitaplarimi da etraftakileri delirtip binlerce kere okutarak ezberlemis, kendim okuyormus gibi yaparak oyalaniyordum ki, bir anda, tam da o anda bisi oldu. Harfler kafamda birlesi birlesiverdiler, ben okumaya basladim. Ilkokul ogretmenim sonra beni test etti. Sinifin enn heyecan verici yeri olan 'ogretmen dolabi'ndan bir takim kitaplar cikartti, bana okuttu. Aaa afferim, soktun okumayi deyip konuya son noktayi koydu.

Ikinci 'okuyorum' ani daha Turk filmi tadindaydi, gozlerimi yaptirip da ertesi sabah el yordamiyla gozlugu aramak zorunda olmadan kitaplarin adini gordugum an. Ama bunu daha evvel anlatmistim zaten.

Ucuncusunu de iste, dun yasadim. Kutuphaneye gittim, her zamanki Ingilizce kitaplar kisima sapacagima bildiginiz kitaplar kisimina saptim. Raflarin arasinda gezindim,merak ettigim kitaplari karistirdim, kendime biraz bisiler sectim. Evet edebiyat sahaseri falan degiller ama bunlar NT2 sinavi icin okuma materyalleri, gazeteler ve dergiler, ders kitaplari disinda okuyacagim ilk gercek kitaplar.

Artik istersem butun kutuphaneyi okuyabilecegimi dusunup mutlu oluyorum. Hehe.

Yorumlar

Annelog Atölye dedi ki…
Süper:) Eğlenceli okumalar.
elif dedi ki…
helal olsun deniz! tebrikler ve iyi okumalar...

Popüler Yayınlar