8


Her gocmenin hayatinda en sik karsilastigi soru ne kadar entegre oldugu hakkindadir. Zaman zaman insan gruplari icinde bir sirk hayvanina benzer gosteriler yapmanizi istercesine sorarlar bu sorulari. Hadi bir x ce konusalim da gorsunler isterler, bize kendi ulkemizde alisik olmadigimiz curumus balik, tuzlu seker, igrenc kokulu bir meyve gibi bir yiyecegi yedirip yuzumuzu tiksintiyle burusturmamizi zevkle izlerler ve neden bir insanin ulkesini birakip onlarin ulkelerine geldiklerini anlamaya ugrasmadan bu konuyu bir sonraki partiye, ogle yemegine, toplantiya kadar kapatirlar. Hollanda icin en temel sorular havaya alisip alisamadigimiz (ki Istanbul’un kislari ayni grilikte bir sehir oldugunu, Turkiye’de kar da yagdigini anlatmak beyhude bir ugrastir) bisiklete binip binmedigimiz (binince vatandasligi daha hizli verseler bir motivasyon olabilir) Hollandaca’yi nasil buldugumuz (ortalama bir yuksek egitimli gocmen icin anlamsizbir soru, oncelikle Hollandaca sordugumuz sorulara Hollandaca yanit vermekle baslayayin ki insanlar bir fikir edinebilsinler dil hakkinda ) ve elbette ki geri donmeyi dusunup dusunmedigimizdir. Sorulari soran kisinin Hollandali olmasi veya yabanci olmasina gore geri donmeyi dusunmemeniz uzuntu veya hayretle karsilanabilir. Hollanda’ya temelli tasinisimin sekizinci yildonumu olan bu muthis gunde bence entegrasyonun esas kriterlerini saymak istiyorum sizlere. Eger her sabah benim gibi internete kavusur kavusmaz Kelebek okuyorsaniz zerre kadar entegre olmamisiniz demektir. Kelebegin uzerine Gunaydin, Ucankus ve Gecce de cakiyorsaniz ya Ozan’siniz ya da bir sekilde hastanede unutulmus ikizim. Eger sacinizi kestirmeyi ve boyatmayi illa ki Turkiye’ye sarkitiyorsaniz, oyle dili konusuyor olmanizin cok da onemi yok, bir arpa boyu kadar yok gidememissiniz demektir. Eger yasadiginiz ulkeden bir ustaya evinizi yaptiracaginiza fellik fellik Turk usta ariyor ve Berlin’de bile olsa o usta bizim ustamizdir duskurunu benimsediyseniz, ohoooo, kardesim, iyisi mi geri donun memleketinize. Farkindaysaniz bu kriterlere gore koyden sehire daha yeni inmis vaziyetteyim. Entegrasyonun E si yok bende henuz. Ozellikle de geri donecegim memleket diye bisi kalmadigini kabul ettigim icin bu yasam bana komik ve acikli geliyor. Geldigim ulkenin kulturel (magazin demeyin, agzinizi kirarim) referanslarini takip etmekle ilgili bu inadim komik, bu kadar yildir kendime dogru durust bir sosyal yardim agi kuramamis olmam acikli. Sikayetci falan degilim, sadece hal bu. Kapidan disari ciktiginda ‘bura’li gibi davranmaya calisan, ‘bura’li gibi calisan, konusan ama eve gelip ‘ora’dan gelen haberlerleri dert etmeden tek kadeh bisi icemeyen( Evet, ‘ora’nin Turkiye olmasi bunu kolay hale getiriyor, Kabul ediyorum ki Isvec’li olaydim boyle dertlerim olmazdi), ‘biz’ i isine gore degisken bir sekilde kullanip kendini devamli tam da ‘evinde’ hissetmeyen, bunun icin de herseye bok atma hakkini kendinde goren kisiye gocmen denir bence. Ben de buyum. Kendisine dunyanin her yerinde bes gun sonra bir sekilde bir yasam alani yaratan, benim bu dertlerimin tek birini bile dusunmeyen kocamdan farkim bu. Baska bir ulkeye tasinsam da yillarimi yine bu noktaya gelmek icin geciririm, gittigim hic bir yerde de entegre olmayi en azindan denemeden yasayamam gibi geliyor.

Yorumlar

Gulcin dedi ki…
+1 diyor gulcin. keske kroket ya da ne bileyi ogle yemeginde peynir ekmek yiyebilmekle bitseydi su entegrasyon isi. gerci onu da yedikten sonra ah simdi bir karniyarik olacakti dedikten sonra oldugum nokta ortada.
Jardzy dedi ki…
:)

biz sizi bırakmayalım hiç, birbirimize kart atma trendi yakaladık şu aralar.

adresinizi verin size 90lardan kalma kartlar yollayayım.

sosyal ağınız genişlesin, hasretiniz bitsin.

ben olsam 8nci de olsa 18nci de olsa aynısını yapardım.

Batı'da büyüyüp, Doğu'da çalışan biri olarak, ben de ihtiyaçlarımı karşılama kısımlarını eve dönüşlerime sarkıtıyorum. 4 senedir, hem de aynı ülke içinde!
Demet dedi ki…
Ben de hic entegre olamayacagim anlasilan. Bir de bu ara Turkiye'ye herhalde hic geri donemeyecegim diye dusunuyorum.
derya dedi ki…
bir yıl yurtdışında çalıştım. sizin gibi temelli yerleşme durumu olmadı bir projede ve geri döndüm. her sabah işe gittiğimde ilk işim kelebek'i okumak oluyordu. ondan okurken gülümsedim. fransızca gazeteleri aç bir sabah da der suçlulukla okurdum. çalışma alanım kültürlerarası iletişim, bu post bana ilham verdi. hiç aklıma gelmezdi bazı günlük rutinleri böyle okumak.
Merve Erkurt dedi ki…
Ayni seyleri yurekten hissediyorum :)
Zeynep dedi ki…
Yaaa bana biraz tercuman oldun gibi. Ben cok yeniyim gerci ama biliyorum ki hep boyle olacak. Benim gozumde ben hala İstanbul'dayim da gecici burdayim gibi. Location heryerde hep İstanbul. Evin icinde i pad elimde yasiyorum. Kim nereye gitmis, ne yemis, İstanbul'da yeni neler var. Magazin okumak aklima gelmedi de Pazar Surprizini izlemeye calisiyorum ben de hep :)

Popüler Yayınlar