Biraz da yivrenelim
[Ay bastan uyariyorum, sonra yemek yiyordum, midemi kaldirdin, ne igrencsin demeler, alinmalar falan yok, igrenc seylerden bahsedecegim, istemiyorsaniz okumayin.]
Once konunun bilinen bir ismi var mi diye internette baktim, fotografi aldigim kisi cok yerinde bir sekilde 'inspection shelf' adini takmis bu igrenclige. Turkcesi tuvaletin icinde bir platform demek oluyor. 'Urun' unuzu sifonu kullanmadan evvel son bir kere gorun, vedalasin, helallesin diye.
Yillar yillar evvel, Deniz 18 yasinin baharinda, gencecik iken, Hollanda kulturunu tanimak uzere bir degisim programiyla yaz tatilinde cesit cesit Hollanda sehirlerinde gezer iken, daha gezinin ikinci gununde bu 'sey' ile karsilasmis, hayati kararmisti.
Kaldigim ailenin evindeki tuvaletler boyleydi, yan evde kalan Israilli Noam bana nerelisin, ne yaparsin diye sorduktan sonra ikinci dakikada sizin evde tuvaletler nasil diye sormasiyla aramizdaki yakinlik baslamis oldu. Sonra bu degisim programinin hedeflerinden biri hizla gerceklesti: Dunyanin pek cok yerinden gelen genc insanlar olarak birbirimizin kulturlerini tanidik, farklilik ve ortak yanlarimizi kesfettik, bok uzerinden. Grubun Guney Avrupalilari, Turkleri, Israillileri olarak bir dayanisma icinde ne zaman bir 'modern' tuvalet bulsak, birbirimize haber verdik, 'batili' arkadaslarimiz bize deli muamelesi yapti. Sonra program bitti, ben ucaga binip kucuk yesil tarlalar ve kanallar uzerinden ucarken, eh dedim, kucucuk Hollanda'da bu kadar gezdim, gordum, artik omrumce bir daha gormesem de dert etmem. Tuvalet konusunu da -hos olmayan seyleri hemmen siliyor insan- unuttum hizla.
Allah accayip sakaci bir kimse, bilmiyorum hic farkina vardiniz mi?
Neyse, hikayenin o kismini zaten biliyorsunuz, konuya doneyim. Enschede'deki evimizde tuvaletimiz 'modern' bir tuvaletti, arada bir gittigim bar tuvaletlerinde bizim eski 'platformlu arkadas'i goruyor, aaa evet boyle de bisi vardi diyordum. Sonra biz Eindhoven'de ev arayip fazla killandirmadan gordugumuz ilk normal(ce) (normalce diyorum, evin tuhafliklarini baska bir postta yazacagim cunku) evi tuttuk. Veee platformlu arkadas hayatima butun heybetiyle geri dondu! Ustelik bu sefer bu platformlu arkadasin temizliginden de ben sorumluyum, oyle barda surda burda kirk yilin basi kullandigin bisi degil, evinin tuvaleti. Nasil, harika degil mi?
Ilk gunler aklimi kaciracaktim ama simdi alistim gibi. Tuvaletin platformu olmasinin yani sira, penceresinden yan komsunun mutfaginin gorundugu gercegi bile su gunlerde cok batmiyor. Hollanda tipi tuvaletin insani 'gercekler'le yuzlestirmesi acisindan son derece faydali. Kisiye her gun sen de kimseden farkli degilsin, ona gore ayagini denk al, mutevazi ol diyen bir ego indirim makinesi gibi.
Yatak odamizin neredeyse sokakta oldugu, gece sarhos birisi gelse yatagimiza park etme riskinin oldugu, salonumuzda yan komsuyla birlikte yasadigimiz, platformlu tuvaletli evimizde belki ben de 'arinir', ici disi bir, genis, ferah bir insan olurum.
Ay aklima geldi, Noam'a bir yazayim bari, kim bilir, neler yapmakta?
Yorumlar