truman show

Hani Truman Show'da her sabah ayni kisiler rollerine ayni noktadan basliyordu ya, evden cikip istasyona yurudugum o yedi dakikada ben de kendimi Truman gibi hissediyorum.

Once kopegini gezdiren komsumu uzaktan selamliyorum, ruzgarin yonune dikkat ederek, sabah sabah sigara dumani uzerime gelirse midem bulanir sonra. Sonra kosedeki batan geminin mallari konfeksiyon dukkaninin kapisinin onunde durup sigara icen kadina umutla bakmaca, belki bu sabah sacini yikamistir, pacalari yerde surunmeyen bir pantalon giymistir diye, ama i- iih. Sonra otobus duraginda bekleyen yan komsunun cocuklari, cirkin hintli herif, antilli abi, size de gunaydin.

Az daha yuru, Lage landen'in onunde dar takim elbiseli brabantlilar, koseyi don sofitel'in cekik resepyonisti, bisiklette giden jaguar'in tezgahtari, extreme white trash adini taktigim,kicina kadar sari kivircik sacli,cart mavi farli, fusya renkli pornocu tirnakli abla, bugun hepsi beyaz pantolonlari cekmisler. Yaz mi geliyor nedir?

Az ilerde benim gibi paltosundan ayrilamayan abla. Oyle de dikkat cekici ki paltosu, resimde gorebileceginiz uzere, Ozan'la dun aksam konusuyorduk bu konuda. O da temmuz'a kadar giyer bunu sanirim. Onun yanindan dip boya dip boya diye bagiran saclariyla gecen kirmizi kustuyu yelekli, kot ceketli bacim, depresyonda misin nesin? Boyat artik su saclarini, hepimiz rahatlayalim.

Dommelstraattaki bira tasiyan kamyonlar, bu sabah yeni bir oglani ise almislar, ona kamyonu yuklemeyi, bosaltmayi ogretiyorlar. Oglan saskin, ayagimin uzerinden el arabasini gecirmesine ramak kala kaciyorum. Istasyon'daki yehova sahidi grubu beni artik taniyor, ilk gun sakin denemeyin bile, hadi nas dedigimden beri aramiz pek iyi degil sanki. Hadi, beklesin belki bi enayi bulursunuz bu sabah disinize gore.