iki hafta
sonra on aylik bir aradan sonra tirnaklarim gercek manikur, saclarim boya yuzu gorecek, her an cok tok olacagim, keske acikabilsem ve sunu sunu yiyebilsem diyor olacagim ve aksamdan kalmaligimi daha da icerek gecirmeye calisacagim.(this trip is sponsored by Yeni Raki) Konusmaktan bogazim agriyacak. Annemi (insallah belki de babami) gorecegim, ablami gorecegim, onlari gorunce ne kadar ozledigimi ancak anlayacagim. Vakit oyle hizli gececek ki hinclanip uzulecegim, iki ay sonra bi daha geliyorum deyip kendimi avutacagim. Eve geri donuste yine detoksa girsem ne iyi olur diye dusunecegim, onumuzdeki uc/bes/sekiz ay hasa alisveris yapmak yok diyecegim, KLM'in karga boku seferinden inip trende oh, insanin evi gibisi de yok, ozlemisim diyecegim. Hep ayni hikaye iste.
Ama Istanbul lan,ozledim lan.
Ama Istanbul lan,ozledim lan.
Yorumlar
Ama insanın vatanım dediği yere ve onun gerçeklerine ..ok atması ve burun kıvırması çok ayıp bence. Beğensekte beğenmesezte bu ülkenin dokusu bu işte ve bazılarımız hernekadar hala gerçeklere gözünü kapatmayı tercih etse de bu ülkede artık güzel şeyler oluyor... Nihayet oluyor...
Benim baktigim mesafeden ve istikametten gorduklerim pek ic acici degil, buna sen bok atmak diyorsan sen bilirsin. Ben olen madencileri, hapishaneleri, acligi, caresizligi, cokup curumus bir sosyal ve ahlaki yapiyi, tekel iscilerini, terbiyesizligi ve hosgorusuzlugu goruyorum. Perspektif meselesi, uzakta olunca bu iriler goze carpiyor da iyilikler gorunmuyor olabilir.
uzaktan