Breyk breyk arkadas ariyorum
Dun aksam. Koray'la aksam yemegi yiyor bir yandan da King of Queens izliyoruz. Doug ve Carrie yakin arkadaslari olan cift onlari cocuklu bir cift icin 'terk' edince yeni arkadas avina cikiyorlar. Bir yapi markette tiplerinden kendilerine uygun olduklari ciftlerin yanina gidiyorlar, can sikintisindan olmek pahasina baska ciftlerle yemege cikiyorlar, falan filan... Koray hemen savunmaya gecti, biz boyle degiliz allahtan diyerek. Hadi ordan dedim. Biz daha bu noktaya bile gelemedik. Var mi Eindhoven'de tanidigimiz tek kisi, soyle bana?
Son sekiz dokuz yildan beri etten kemikten, okulda veya baska bir sekilde tanistigim insanlarin sayisi internetten tanidigim insanlardan cok cok az. Sadece kocami degil neredeyse butun arkadaslarimi da internet araciligi ile buldum ben. Annemin ilk basta 'ben bu aksam hayvanherif1973, pitircikcybergul ve ayakmantari ile disari cikiyorum' lara alismasi zor olduysa da sonradan artik dikkat bile etmemeye basladi. Dunyanin her yerine dagilmis, her tur ve sekilde, pek cok sey paylastigim bir suru insan var Allaha sukur, burada bir sorun yok.
Amaa gel gor ki, bu bazen yetmiyor. Bazen insan webcam'den kadeh kaldirmak yerine bunu gercekten yapmak istiyor. Insan bazen alisveris danismanligini aldigi arkadaslariyla cikmak istiyor alisverise. Sinemaya giderken, yemek yerken, bir yerleri gezerken yaninda bir cift daha olsun istiyor. Hani 'o cift' ten bahsediyorum. Hani adamla da kadinla da ayri ayri ve birlikte cok eglenip cok guldugunuz, kara gununu paylastiginiz, rahat ettiginiz 'o cift'ten.
Isin acikcasi cok yalniziz. Eindhoven'e tasindigimizdan beri daha da fazla. Mesela anahtarimi evde unutursam diye yedek anahtar birakacak en yakin kisi Koln'de oturuyor. Mesela aksam birileriyle bir icki icelim desek ya Enschede'ye ya da Koln'e gitmemiz gerekiyor. O derece. Su 'o cift'te yakin bir adayi henuz buralarda gorememektir sikintim.
Hollanda'da yasamak bu durumu daha zorlastiriyor elbette, Hollandalilar arkadasliklarinin degerini yillarla olcen insanlar cunku. Onlar icin en iyi arkadas en uzun yillardir birlikte oldugun kisi, mumkunse anaokulunda tanidiklari, ayni pastel boyayi yedikleri, ayni lazimlikta oturduklari ayni bes kisiyle omurlerini gecirecekler. Burada okul okumamis, burada yetismemis insanlar sonradan geldiklerinde boyle acikta kaliyorlar iste. Eh bir de elbette hala bir dil problemimiz var. Kimse butun gun iste ingilizce konussa dahi bir de bos vaktinde 'yabanci' larla takilmak istemiyor galiba ki Hollandali arkadaslarimizin hepsi 'kirik' . Ya bir yabanci partnerleri olan, ya da anne babasindan biri yabanci olan insanlar.
Hem 'gercek' dunyada arkadaslik gelistirmeye calismak -hele ki belirli bir yastan sonra- oyle vakit kaybettiren bir sey ki, insanin gozu yemiyor bazen. Ogrenciyken daha mi genistik, insanlar daha mi esnekti yoksa benzer kafalar bir sekilde birbirini mi cekiyordu bilmiyorum... Simdi oyle mi, ayikla pirincin tasini. 'Aday'lara kendini begendirmek icin ciktigin (evet canim, biz de bazen gozumuze kestiriyoruz bazi ciftleri, ne guzel arkadaslik ederiz diye karar veriyoruz kendi aramizda, insanlari zorla evimize yemege davet ediyor veya zorla bir yerlere gitmek icin soz aliyoruz) gayet guzel giden bir dortlu yemek adamin agzina raki koymadigini, kizin hayatinda idol olarak Demet Akalin'i aldigini ogrenerek bitebiliyor. Ya da okumayi sevdigimi duyunca 'Su Cilgin Turkler'den bahsedilmeye baslaniyor. Al sana husran ustu husran.
Bunlarin gavur versiyonlarinda ise ilk gorusmeler bir Turkiye 101 dersi kivaminda geciyor, sonra karsilili vergi dairesi, gocmen dairesi, nasil bir evde oturuyorsunuz, ee mortgage almayacak misiniz, hollandaca nasil gidiyor, ay bir konus da duyayim noktalarini astigimiz bir ciftle tanismadim henuz. Hem bunlarla program yapmak da zor, en azindan alti hafta evvel cumartesi aksamini kapatmak zorundasiniz, yok oyle arayip bi ickiye buyrun demeler,hakaret olarak algiliyorlar.
Tamam, dunyanin en sevimli insani degilim, arkadaslik edilmesi zor biri de olabilirim ama yanimda Koray gibi bir kuvvet var. Onu genelde herkesler sever. Onun hatrina bile bana katlanacak insan olmadigini kabul etmenin zamani mi geldi acaba?
Anlayacaginiz arayislardayiz. Bize uygun, bize yakin yerlerde yasayan, mumkunse bes ya da daha fazla sene cocuk yapmayi dusunmeyen ciftleri ariyoruz. Off, of. Belki de cumartesi gunu biz de Praxis'in duvar kagidi bolumune gidip gozumuze kestirdigimiz insanlarla konusmaliyiz.
Son sekiz dokuz yildan beri etten kemikten, okulda veya baska bir sekilde tanistigim insanlarin sayisi internetten tanidigim insanlardan cok cok az. Sadece kocami degil neredeyse butun arkadaslarimi da internet araciligi ile buldum ben. Annemin ilk basta 'ben bu aksam hayvanherif1973, pitircikcybergul ve ayakmantari ile disari cikiyorum' lara alismasi zor olduysa da sonradan artik dikkat bile etmemeye basladi. Dunyanin her yerine dagilmis, her tur ve sekilde, pek cok sey paylastigim bir suru insan var Allaha sukur, burada bir sorun yok.
Amaa gel gor ki, bu bazen yetmiyor. Bazen insan webcam'den kadeh kaldirmak yerine bunu gercekten yapmak istiyor. Insan bazen alisveris danismanligini aldigi arkadaslariyla cikmak istiyor alisverise. Sinemaya giderken, yemek yerken, bir yerleri gezerken yaninda bir cift daha olsun istiyor. Hani 'o cift' ten bahsediyorum. Hani adamla da kadinla da ayri ayri ve birlikte cok eglenip cok guldugunuz, kara gununu paylastiginiz, rahat ettiginiz 'o cift'ten.
Isin acikcasi cok yalniziz. Eindhoven'e tasindigimizdan beri daha da fazla. Mesela anahtarimi evde unutursam diye yedek anahtar birakacak en yakin kisi Koln'de oturuyor. Mesela aksam birileriyle bir icki icelim desek ya Enschede'ye ya da Koln'e gitmemiz gerekiyor. O derece. Su 'o cift'te yakin bir adayi henuz buralarda gorememektir sikintim.
Hollanda'da yasamak bu durumu daha zorlastiriyor elbette, Hollandalilar arkadasliklarinin degerini yillarla olcen insanlar cunku. Onlar icin en iyi arkadas en uzun yillardir birlikte oldugun kisi, mumkunse anaokulunda tanidiklari, ayni pastel boyayi yedikleri, ayni lazimlikta oturduklari ayni bes kisiyle omurlerini gecirecekler. Burada okul okumamis, burada yetismemis insanlar sonradan geldiklerinde boyle acikta kaliyorlar iste. Eh bir de elbette hala bir dil problemimiz var. Kimse butun gun iste ingilizce konussa dahi bir de bos vaktinde 'yabanci' larla takilmak istemiyor galiba ki Hollandali arkadaslarimizin hepsi 'kirik' . Ya bir yabanci partnerleri olan, ya da anne babasindan biri yabanci olan insanlar.
Hem 'gercek' dunyada arkadaslik gelistirmeye calismak -hele ki belirli bir yastan sonra- oyle vakit kaybettiren bir sey ki, insanin gozu yemiyor bazen. Ogrenciyken daha mi genistik, insanlar daha mi esnekti yoksa benzer kafalar bir sekilde birbirini mi cekiyordu bilmiyorum... Simdi oyle mi, ayikla pirincin tasini. 'Aday'lara kendini begendirmek icin ciktigin (evet canim, biz de bazen gozumuze kestiriyoruz bazi ciftleri, ne guzel arkadaslik ederiz diye karar veriyoruz kendi aramizda, insanlari zorla evimize yemege davet ediyor veya zorla bir yerlere gitmek icin soz aliyoruz) gayet guzel giden bir dortlu yemek adamin agzina raki koymadigini, kizin hayatinda idol olarak Demet Akalin'i aldigini ogrenerek bitebiliyor. Ya da okumayi sevdigimi duyunca 'Su Cilgin Turkler'den bahsedilmeye baslaniyor. Al sana husran ustu husran.
Bunlarin gavur versiyonlarinda ise ilk gorusmeler bir Turkiye 101 dersi kivaminda geciyor, sonra karsilili vergi dairesi, gocmen dairesi, nasil bir evde oturuyorsunuz, ee mortgage almayacak misiniz, hollandaca nasil gidiyor, ay bir konus da duyayim noktalarini astigimiz bir ciftle tanismadim henuz. Hem bunlarla program yapmak da zor, en azindan alti hafta evvel cumartesi aksamini kapatmak zorundasiniz, yok oyle arayip bi ickiye buyrun demeler,hakaret olarak algiliyorlar.
Tamam, dunyanin en sevimli insani degilim, arkadaslik edilmesi zor biri de olabilirim ama yanimda Koray gibi bir kuvvet var. Onu genelde herkesler sever. Onun hatrina bile bana katlanacak insan olmadigini kabul etmenin zamani mi geldi acaba?
Anlayacaginiz arayislardayiz. Bize uygun, bize yakin yerlerde yasayan, mumkunse bes ya da daha fazla sene cocuk yapmayi dusunmeyen ciftleri ariyoruz. Off, of. Belki de cumartesi gunu biz de Praxis'in duvar kagidi bolumune gidip gozumuze kestirdigimiz insanlarla konusmaliyiz.
Yorumlar
Yazinizi okuyunca baya bir guldum.. size degil kendime .. Demekki bu konuda ben yanlis degilmisim bak benim gibi dusunen de var diye.
Ben daha 7 aydir Hollandadayim esim Hollandali ve arkadas sikintim var. Allahtan is yerimdeki insanlarin %50 si turk te kurtariyorum :)
Praxis Cumartesi Banyo Aksesuarlari reyonuna beklerim
PINAR
sanirim yurtdisinda yasamanin en kotu tarafi bu. Hele sehir degistirince bu isler sanki daha zorlasiyor gibi. Soylediklerinin hepsini buraya tasindiktan sonra ben de yasiyorum. Sanirim tek basima alisveris yapma yetenegimi cok arttirdim :))
Umarım en kısa zamanda O arkadaş çiftinizi bulursunuz.
Telgraf gibi yorum olmuş, pardon..
sende eindhoven'a kac bakalim.
orada olsaydim yardimci olurdum sana Hollanda dilline : )
bi suru lak lak...bla bla bla yapardik vallahi
sen en iyisi geri gel Enschede'ye hahaha : )
Kendine iyi bak "Sem"
persembe'ye kadar bulamazsaniz birilerini, geliyorum ben.
Kızım Kıbrıs'ta okuyor.Şubatta mezun olup gelecek.İngiliz dili ve edebiyatı okuduğu için yurt dışında master yapmak istiyor.
Sizi böyle yalnız ve mutsuz görünce ,cesaretim kırılmalı mı?
Ben bir anne olarak hep dışa açılmalarını istiyorum.
Cesaretinizi kutlamanız lazım.Bir kuvvet gitmişsiniz.
Sanıyor musunuz ki ülkemizde herkes içiçe...Hayır.İnsanlar ekonominin kötü işlemesinden dolayı,kendilerine dönük yaşamaya başladılar.
Siz böyle sıcak düşündüğünüz müddetçe emin olun çevreniz sarılacaktır.Benim gibi tesadüfen sitenize giren ,ama yakınınızda oturan insanlar çıkacaktır.
Sevgiyle kalın..
Tütü
bende hollandaya gelmek isterdim bu yalnızlığa ve mücadeleye rağmen..sevgiler..
bende tüm bu yalnızlıklara ve mücadeleye rağmen hollandada yaşamak istiyotum...
bazen canim cok SIKILIYOR ama o zamanda kendimi kitap okuyarak avunturuyorum.